34,5377$% 0.15
36,2194€% -0.1
43,5846£% -0.06
2.956,80%-0,17
5.037,00%-0,12
3384441฿%3.89423
HANDE BERKTAN
Girişimciler için yeni fikirler, projeler biriktirerek ilerlemek önemlidir. Girişimlerin ilerleyebilmesi, ürünleşip ticarileşmesi noktasında en önemli unsurlarından biri de patentleme ve lisanslamadır. Patentin buluş sahibine sağladığı haklar özellikler ilerleyen dönemlerde oluşabilecek problemlerin önüne geçer.
Bloomberg HT’de Gündem Teknoloji programının konuğu İTÜ Arı Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Atilla Dikbaş, Türkiye’nin teknoloji patent ve lisanslama süreçlerine Avrupa ve ABD’ne göre geriden başladığını ancak teknokentler, üniversiteler aracılığı ile sürecin ivme kazandığını belirtti.
Prof. Dr. Atilla Dikbaş “Teknoloji tabanlı girişimcilerin patentlerini yürütebilmek farklı bir süreç ve Türkiye’de bu patentleme ve lisanslama süreçleri geç başladı. Biz bir miktar,bir faz geç kaldık. Bu ekosistemin yürütücüleri Avrupa ve ABD’de üniversitelerin içerisinde patent ofisleriyle desteklendiğini biliyoruz. Ülkemizde patentlerin sonuçlanmadığı ve süreçlerindeki problemlerin yavaş yavaş azaldığını görüyoruz. Teknoparkların kendi teknoloji transfer ofislerini kurabilmesi bu süreci hızlandırdı.” dedi.
İTÜ Arı Teknokent’e yılda 10 bin girişimci başvuruyor
İTÜ Arı Teknokent’e yılda 10 bin girişimci başvurduğunu ancak bin tanesinin elemeden geçtiğini anlatan İTÜ Arı Teknokent Genel Müdürü “İTÜ Çekirdek olarak patentleme süreçlerine destek veriyor, finansman sorunlarının çözümünde yardımcı oluyoruz. Bir yıl boyunca patent ve lisanslama süreci gerçekleşirse bir sonraki süreçte girişimci, ticarileşme faaliyetini yürütüyor. Türkiye’de patent sayısını artırmak için üniversitelerin içerisindeki teknoloji ofisleri kadar teknoparkların kurduğu teknoloji transfer ofisleri de değerli bir adım. Ekosistemlerin olmazsa olmaz unsurlarının Türkiye’de yerleşik bir şekilde olgunlaşması, yaygınlaşması lazım. Bunlardan biri patent bir diğeri de finansman desteği. Bize 10 bine yakın girişim geliyor bunlardan bin tanesi elemeden geçiyor. Ülkenin problemlerine çözüm yaratacak şekilde evrilip, ürünleşip, katma değer yaratacak şekilde ilerliyor.” dedi.
İstanbul Planlama Ajansı ile depreme yönelik teknoloji geliştirmede işbirliği
Depremin yaralarının sarıldığı bu süreçte , İstanbul Planlama Ajansı ile teknoloji geliştirme konusunda işbirliğine gittiklerini anlatan Prof. Dr. Dikbaş “2022 yılında açtığımız çağrıda bize katılan 22 girişimcimiz, kendi ürettikleri teknolojileri deprem bölgesinde kullandı. Drone ile teknolojik destekler, online eğitim desteği, hava neminden su üreten, elektrik enerjisi üreten girişimlerimiz, deprem bölgesinde kullanılmakta. Ayrıca İstanbul Planlama Ajansı ile birlikte işbirliği yapıp girişimcilik merkezi kurduk. İstanbul depremine hazırlık kapsamında, katma değer yaratan girişimleri destekliyoruz. İstanbul Deprem Master Planı kapsamında yapılan bu işbirliği çok değerli.” açıklamasını yaptı.
TCMB, TÜFE’ye endeksli tahvillerin iskonto oranını yüzde 80’e çıkardı