34,5128$% 0.14
36,4448€% 0.23
43,7878£% 0.36
2.963,19%0,97
5.050,00%0,18
3381653฿%5.12304
İRFAN DONAT
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda, tarımsal üretim ve ormanlara ilişkin düzenlemeler içeren 42 maddelik kanun teklifi kabul edildi.
Teklif, ilerleyen günlerde Genel Kurul’da görüşülecek ancak çiftçilerin bazı maddelere ilişkin çekinceleri var.
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, “Planlı ve Sözleşmeli Üretim Yasa Tasarısı” ile ilgili bazı çekincelere dikkat çekerek Bloomberg HT’ye açıklamada bulundu.
Türkiye’de üretilen tarımsal ürünlerin; ihtiyacı karşılaması, katma değer ve istihdam yaratması, tüketim fazlasının değer yaratarak ihraç edilebilir olması ve çiftçinin ektiği tüm ürünlerden para kazanarak sürdürülebilir bir tarım politikası hedefiyle planlı ve sözleşmeli tarım modelinin Türk tarımı için önemli olduğunun altını çizen Doğru, “Bu hedefe ulaşabilmek için daha önceki dönemlerde düşünülen Havza Bazlı Destekleme Modeli maalesef tam uygulanamadığı için başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bugünlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi, Tarım ve Köy İşleri komisyonunda, Planlı ve Sözleşmeli Üretimi düzenlemek için görüşülen Tarım Kanununda değişiklik öneren yasa tasarısı da aynı hedefe ulaşabilmek için hazırlanmış ve tarımsal üretimde çiftçimizin önünü görmeye katkı sağlayacaktır. Ancak yasa tasarısının planlı üretimde doğru uygulanabilmesi için bazı çekince ve düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşmak isteriz” dedi.
Mutlu Doğru, Adana Çiftçiler Birliği olarak yasa tasarısına yönelik çekince ve düşüncelerini 12 maddede şöyle özetledi:
1- Planlı üretime geçmeden önce ülke genelinde tüm bitkisel ve hayvansal varlığımızın doğru tespiti yapılmalı ve tüm ürünlerin cinslerine göre envanteri sahada ve uydu yöntemiyle çıkarılmalıdır.
2- Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) girilen çok yıllık ürünler için cins tashihi şartı getirilmelidir.
3- ÇKS kayıtlarında ve çiftçiye verilen belgesinde bitkisel ürünler yanında hayvan varlığı da yer almalıdır.
4- Hayvan varlığı, küpeye göre değil, sahada bizzat yıllık sayım yapılarak tespit edilmelidir.
5- Planlı üretimde bölgelerin su varlığı da göz önünde tutularak ürün deseni belirlenmelidir.
6- Çok yıllık olan ürünlerde, yasanın onayından önce yapılan ekim ve dikimler, çiftçimizin yapmış olduğu yatırım ve yıllık masraflar da göz önüne alınarak muaf tutulmalıdır.
7- Çiftçimizin planlı üretime geçişi için ceza ve yaptırım yerine, destekleme mekanizmalarının daha aktif kullanılması, ürüne ve bölgeye göre farklı destekler verilmesi daha doğru olacaktır.
8- İhracat getirisi ve yarattığı istihdam düşünülerek bazı ürünlerde getirilebilecek kısıtlamaların ekonomiye negatif etkisi de iyi hesap edilmelidir.
9- Planlı üretime geçişin, öncelikle stratejik ürünlerde uygulanması ve bunun için de pilot bölgelerde deneme yapılarak ülke geneline yayılmasının daha uygun olacağı kanaatindeyiz.
10- Ziraat Bankası aracılığıyla kullandırılan düşük faizli tarımsal işletme kredilerinde, planlı üretime geçişle ekilişi istenen ürün kredi baremi düşük olursa, çiftçinin mevcut kredi riskini ödemesi güçleşebilir. Bunun için geçiş döneminde ilave finansman desteği sağlanmalıdır.
11- Planlı üretime geçildiğinde, çiftçinin envanterindeki mevcut makina ve alet parkurunda işe yaramayacak olanlar olabilecek, yeni alet ve ekipman talebi doğabilecektir. Bu talepler için de uygun ek finansman sağlanmalıdır.
12- Sözleşmeli üretimde çözülmesi gereken en önemli sorun; alan veya satan tarafın caymasıdır. Bunu önlemek için, Tarım ve Orman Bakanlığının da il veya ilçe müdürlükleri aracılığıyla sözleşmeye imza koyarak taraf olacağı, ağır cezai şartlar konulmalı ve uygulanmalıdır.
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan şap açıklaması