Çiftçilerin Zorlu Süreci ve Destek Eksikliği

Haber: Kemal Onur Atalay

(AKSARAY) – İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, “Üretici açısından korkunç bir yıl yaşıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada milli gelirin binde biri belki desteklemelere ayrılıyor. Dolayısıyla çiftçilerin üvey evlat muamelesi yaşadığı, çiftçilerin sahipsiz bırakıldığı bir dönemden geçiyoruz” dedi.

İYİ Parti Aksaray Milletvekili ve TBMM Tarım Komisyonu Üyesi Turan Yaldır, tarım ve hayvancılık konusunda değerlendirmelerde bulunarak, çiftçilerin yaşadığı zorluklara dikkati çekti. Turan Yaldı, şunları söyledi:

“Gerçekten Cumhuriyetin 100. yılında Türk çiftçisine hükümet tarafından bahşedilen anlam ve görev asla bu olmamalıydı. 100 yıllık bir devletiz ve gelecek yüzyıl vizyonunu açıklıyor hükümet, geldiğimiz noktada bu vizyonun içerisinde tarımla hayatını geçindiren vatandaşlarımıza yer verilmemesi gerçekten hayretler verici bir durum. Türkiye’de toplamda 2 milyon vatandaşımız tarımdan geçimini sağladığı gibi yaptıkları işle 85 milyon vatandaşımıza, 55 milyon turistimize ve sayıları 10 milyonu aşan sığınmacıya bizzat üreticilerimiz bakmakla yükümlüler. Fakat yaptıkları işle 150 milyonun gıda ihtiyacını karşılayan 2 milyon çiftçimize, 150 milyon bugün geldiğimiz noktada bakamıyor. Yakın zamanda Tarım Bakanlığının açıklamış olduğu yeni tarım modelini hep birlikte görmüş olduk. Gelecek yıllara dair planlamayı bugünden açıklamak doğru bir politikadır fakat çiftçinin 2024 yılı cenazesi hala ortadayken yeni bir vizyon yeni bir gelecek planlaması açıklamanın da çiftçi de bir heyecan yaratmadığı ve doğru olmadığı kanaatindeyim.

“Çiftçimize yapılan çok büyük zulümdür”

Bugün hangi ürünün tohumunu toprağa ekerse eksin zarara uğrayan bir üreticiyle karşı karşıyayız. Domates tarlada kaldı, patates tarlada kaldı, çekirdeğin hali içler acısı. Çekirdek geçen sene 40 TL’ye 50 TL’ye satılırken bugün 15- 20 TL’ye satılıyor. Bu Allah’tan reva mıdır? Çiftçimize yapılan çok büyük bir zulümdür. Karpuzun hali ortada görüyoruz, yonca aynı şekilde çok ciddi bir zarar ettirdi üreticimize. Maliyetin altında satışlar, taban fiyatı uygulamasının arpada buğdayda çok büyük büyük sorun yaşatması, küresel ısınma, dolu afeti, yeraltı sularının çekilmesi gibi çiftçinin o kadar çok sorunu var ki; birinden kurtulmuş olsa diğer sorunla karşı karşıya kaldı. 2024 yılı da ne yazık ki üreticilerimiz açısından bu sorunların tamamının büyük bir yumak olmasıyla çok büyük zarar ettiği bir yıl oldu. Bu sorunların, dört tane kravatlı takım elbiseli genel müdürle, daire başkanıyla ya da siyasi ile çözülebilecek sorunlar olmadığını söylüyoruz. 23 yıllık AK Parti iktidarları döneminde sayısı 10’u bulan belki daha fazladır Tarım Bakanı çözemedi. Bu tarım bakanı da ne yazık ki kendisinden önceki tarım bakanları gibi aynı yoldan devam ediyor. Geldiğimiz noktada sanırım kendisi de bundan önceki tarım bakanları gibi tarihin tozu raflarına adını yazdıracak. Olan yine üreticimize olacak.

“Üreticimiz tarlaya küssün, önümüzdeki yıl aç kalırız”

“Bakanlığın, yurt dışında arpa, buğday ve mısır gibi ürünlerin fiyatlarının daha uygun olduğunu” söylediğini hatırlatan Turan Yaldır,sözlerini şöyle tamamladı:

“Dolayısıyla dışarıda daha uygun fiyata varken Türkiye’de daha yüksek fiyat politikası yapamayacaklarını ifade ediyorlar. Bunu savunuyorlar, peki dışarıda böyle bir enflasyon var mı? Dışarıda uygun fiyata o ürünü imal eden Amerikalı, Güney Amerikalı, Rus, Ukraynalı çiftçiler bugün elektriği kaça mal ediyorlar, mazotu kaça mal ediyorlar, desteklemeleri ne kadar alıyorlar? Elbette girdi maliyetlerine de burada bakmak gerekiyor. Tohum, gübre, işçilik ne kadar? Ona göre bir fiyat politikası belirlemek gerekiyor. Kaldı ki bizzat AK Parti iktidarının çıkarmış olduğu bir kanun var, milli gelirinin yüzde 1’i çiftçilerin desteklemelerine ayrılacak diye. Bugün geldiğimiz noktada milli gelirin binde biri belki desteklemelere ayrılıyor. Dolayısıyla çiftçilerin üvey evlat muamelesi yaşadığı, çiftçilerin sahipsiz bırakıldığı bir dönemden geçiyoruz. Bu, üreticilerimiz açısından gerçekten çok üzücü, aynı zamanda korkutucu bir süreç. Çünkü üreticimiz bugün tarlaya, üretime küssün biz önümüzdeki yıl aç kalır, can çekişiyor olabiliriz.”