34,6652$% 0.04
36,6856€% 0.8
43,9687£% 0.84
2.943,11%0,40
4.943,00%-0,20
3328638฿%2.28959
21 Nisan 2021 Çarşamba
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi’nde düzenlenen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından açıklamada bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Günlük vaka sayılarının 50 binin üzerine çıkması nedeniyle tam kapanma ya da farklı önlemlerin söz konusu olup olmadığı sorusuna Koca, “Bilim Kurulu bugün bu çerçevede, ‘Ramazan’ın başlamasıyla birlikte ne gibi tedbirler alınabilir, önerilerimiz neler olabilir’ diye genel, kapsayıcı bir şekilde öneri anlamında alternatifli hazırlıklı yaptı. Yarın Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında kabine toplantısı var. Kabine toplantısında alternatifli önerileri sunmuş olacağız ve Sayın Cumhurbaşkanımız uygun gördüklerini tensipleri halinde açıklarlar.” dedi.
Kovid-19 sürecindeki şartların herkesi yorduğunu, sorunu gerilettiklerini düşündükleri noktada yeni zorlukların ortaya çıktığını belirten Koca, bunların görmezlikten gelinemeyecek gerçekler ve dünyanın aşağı yukarı her yerinde ortak olduğunu söyledi.
Koca, benzer durumların pek çok ülkede dönem dönem ortaya çıktığının altını çizerek, “Sayısal verilere ve toplumun azalan psikolojik direncine bakıldığında, ülkemiz salgın boyunca yaşadığı en zor dönemlerden birini geçirmektedir.” diye konuştu.
Bakan Koca’nın açıklamalarından satır başları:
Şu anda iki olumsuz faktör güçlerini bize karşı birleştirmiş, yol almamızı zorlaştırmaktadır. Belirsizliğin verdiği gerginlik içinde zamanla yorulmuş olmamız diğer faktör virüsün yeni varyantlarıdır. Yorgunluğun haklı sebepleri var. Mutasyon ve varyantlar konusunda ise genelde beklenti şansın bizden yana olmasıydı ama şu an için bu gerçekleşmedi.
Kovid-19’un eskisinden daha hızlı yayılım göstermesinin sebebi virüsün yeni varyantlarına bağlanılmaktadır. Varyant farklılık göstermiş virüs demektir. Virüsün geçirdiği değişim bazen etkisiz hale gelmesi mümkün olabilir. Vaka artışlarında etkisi yüksek olan varyantlarla virüsün daha ciddi değişime uğramış şekli olan mutantların işi zorladığı gerçektir. Hızı dışında hastalığın daha ağır geçmesine sebep olmaktadır. Yeni vakaların yüzde 85’i İngiltere varyantı kaynaklıdır. Bugün virüsün dünyada yaygın olan tipi budur. Bunlar hastalığın daha ağır geçirilmesine neden olabilmektedir.
Son haftalarda çok sayıda mutant ve varyant virüs tespit ettik. Virüsün bu şekli koronavirüse göre daha hızlı yayılmaktadır. Bunun dışında tespit edilen başka varyantlar var. Güney Afrika varyantı 11 ilimizde 285 kişide, Brezilya 9 ilde 166 kişide görülmüştür.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yüksek bulaştırıcılığı nedeniyle sıkı takibini tavsiye ettiği mutasyona 4 bin 820 vakada rastlanılmıştır. Yeni durum günbegün hastaneye başvurular ile yatan hasta sayısını da etkiledi. Hasta yoğun bakım oranında dramatik artış yoktu ama gelişmeler ciddi veriler ikaz edicidir. Sağlık birimlerimizin hizmetleri eksiksiz sürmektedir. Yükümüz ağırlaşırsa örneğini daha önce yaşadığımız gibi bir düzenlemeye gitmek zorunda kalabiliriz.
Bu gerçek bizi uyarıyor. Gerçeğin uyarısına dikkat etmek zorundayız. Aşının etkisini hep birlikte gördük. Kasım’da yoğun bakıma yatan hastaların yüzde 69’unu 65 yaş üstü oluştururken bugün bu oran düştü. En çok aşılama yapan ülkeler arasındayız. Yakın zamanda hem tedarik yoluyla aşı çeşitliliğini sağlayarak hem de yerli aşıyla toplum bağışıklığını gerçekleştireceğiz. Şu ana dek 18 milyon dozdan fazla aşı yapılmıştır. Vatandaşlarımızın sayısı 7,5 milyonu bulmuştur.
Şurası tartışma götürmez bir gerçektir Türkiye dünyada en çok aşı yapan 6. ülkedir. Şartlar bizi hızla toparlanmaya davet ediyor. Günlük vaka sayıları 50 binin üzerine çıkmışken başkasından duyulacak uyarıya ihtiyaç olmamalıdır. Salgının getirdiği kısıtlamalarla günlük hayatın ihtiyaçları arasında makul dengeyi tekrar kuralım.
Bu iş bitene kadar 1 gün bile yalnız kalmayacaksınız. Bizi bir gün bile kararsız ya da yılgın görmeyeceksiniz. Sizden isteğim moralimizi yükseltmenizdir. Her birinize selam ve saygılarımı sunuyorum. Ramazanınızı yürekten kutlarım.
Birkaç tabloyu özellikle vermek istiyorum. Burada 65 yaş üstünü görüyoruz. Sağlık çalışanlarının aşı sonrasını özellikle toplam vaka sayısı içindeki oranını görmüş oluyoruz. 65 yaş üstü vatandaşlarımızın 1 Ocak itibariyle toplam vaka içindeki oranı 17.7, şimdi ise yüzde 8.2, yani aşılama sonrası neredeyse toplam vaka sayısı içinde yarı yarıya düşmüş durumda. Bu dönemde aşılanan kişi sayısı ise 65 yaş üstü yüzde 76.4, yani 100 aşılanamadı. Halen yüzde 23.6 oranında 65 yaş üstü vatandaşımız aşısı tanımlandığı halde yaptırmış değil.
Sağlık çalışanlarına baktığımızda toplam vaka içindeki payı Ocak başında yüzde 5.3, aşılama oranı yüzde 86. Yüzde 86 oranıyla birlikte toplam vaka içindeki payı 1 Ocakta yüzde 5.3 iken şu an 1.37’ye kadar indi.
Burada ise hastanede özellikle 65 yaş üstü sağlık çalışanlarının hastanede yatışlarını gösteren tablo. Yatanlar içinde 65 yaş üstü 57.4 iken şimdi yüzde 31’e kadar düşmüş durumda. Neredeyse yarı yarıya kadar. Sağlık çalışanlarında bu daha belirgin. Yüzde 3.1 iken şu an 0.78. Yani dörtte bir hatta beşte bir oranına inmiş durumda.
Bu tabloda yoğun bakımda yatan vakalar içinde 65 yaş üstü ve yine sağlık çalışanlarının oranını görüyoruz. Yoğun bakımda yüzde 68,8’dan yüzde 47.4, sağlık çalışanlarımız yüzde 1.1 iken şu an 0.25’e inmiş durumda.
Burada entübe vakalar içinde 65 yaş üstü ve sağlık çalışanları, özellikle aşıladığımız için aşının etkisini görmek açısından bu iki grubu söylüyorum. Ortalama 42 gün sona etkisinin olduğunu görüyoruz. O nedenle Ocak başından itibaren bugüne doğru daha net düştüğünü göstermek için. Entübe vakalarda 65 yaş üstü yüzde 71’den yüzde 54’e indiğini görüyoruz. Sağlık çalışanlarından yüzde 1.1 iken şu an 0.15’e inmiş durumdadır.
Vefat edenler içinde ise 65 yaş üstü vatandaşlarımızın yüzde 65 oranında düştüğünü görüyoruz. Aşılama oranında yüzde 76.4 olduğunu ifade etmek istiyorum. Aşının 65 yaş üstü ve sağlık çalışanlarına yoğun yapıldığı için hem hastanede yatış, hem yoğun bakım hem de entübe olan hastalar boyutuyla baktığımızda belirgin bir fayda sağladığını o nedenle vatandaşlarımızın bu noktada tanımlanmış olan kişilerin aşılarını yaptırma noktasında hassasiyet göstermelerini özellikle ifade etmek istiyorum.
Bugün Bilim Kurulu özellikle yarından itibaren Ramazan’ın başlamasıyla birlikte ne gibi tedbirler alınabilir, önerilerimiz neler olabilir diye genel kapsayıcı bir şekilde hazırlık yapıldı. Yarın sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında kabine toplantısı var. Bu kapsayıcı alternatif önerileri sunmuş olacağız. O çerçevede sayın Cumhurbaşkanımız alınan kararları uygun gördükleri halde açıklarlar.
Ramazan ayını çok önemli görmeliyiz. Mutant ve bulaşıcılığın arttığı bir pik dönemi yaşıyoruz. O nedenle yakın temasın son derece önemli olduğunu, yakın temas ve hareketliliği azaltıcı bir duruma girmek durumundayız.
Rusya ile özellikle Sağlık Bakanı mevkidaşımla iki defa görüşmüştüm. Yakın zamanda bir heyet göndereceklerini ve burada özellikle bizim bazı bölgelerde Muğla, Antalya, İzmir gibi Aydın gibi sertifikasyon bir bölge. O bölgede aldığımız tedbirleri görme noktasında heyetin geleceğini, on a göre önümüzdeki dönem değerlendirmenin daha rahatlıkla yapılabileceğini söyleyebilirim. Bizim aldığımız tedbir ve sertifikasyon uygulamalarını gördüklerinde farklı bir yaklaşım içinde olacaklarını söyleyebilirim. Bu yaşadığımız Türkiye’de üçüncü İstanbul için dördüncü pik. Vaka sayısının yoğun olduğu, ağır hasta sayımızın artmadığını rakamlardan görüyorsunuz. Şu dönemde sağlık altyapımız açısından ciddi bir sorun olmadığını çok rahat söyleyebilirim. Yatak doluluk oranlarımızın şu an yüzde 56.2 olduğunu söylemek istiyorum. Servis yatağı doluluk oranında sorunun olmadığını söyleyebilirim. Yoğun bakımlar için ise erişkin yoğun bakım son derece önemli. 47 bin yoğun bakımımızın 32 bini erişkin yoğun bakım olarak kullanılıyor, yüzde 71.3, yüzde 30’a yakın kapasitemizin olduğunu bu da 10 bine yakın ağır hasta anlamına geldiğini ifade etmek istiyorum. Bazı illerimizde yer yer birtakım sorunlar yaşadığımız oluyor. Yüzde 80’in üzerinde yoğun bakım doluluğu oran birkaç ilimizi söyleyeyim Sinop, İzmir, Çanakkale, Bartın, Edirne ve Rize. Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 80’in üzerinde bu illerimizde. Erişkin yoğun bakım anlamında yüzde 71.3. Bunu yakinen takip ettiğimizi, kapasiteyi arttırma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz.
DSÖ’ün 2 hafta önce bir toplantısı olmuştu. O toplantıda özellikle benim bütün dünyaya ifade ettiğim şu oldu; aşıyla ilgili ciddi mülkiyet haklarının çözülmesi gerektiğini ifade ettim. Bunu bir şekilde DSÖ çözmek istiyorsa formül geliştirebilir. Üretimin yapılabileceği her ülkede fikri mülkiyet haklarının çözülmesiyle daha kolay erişimin sağlanabileceğini ifade ettim. Bu konuyla ilgili gayret içerisinde olacaklarını ifade ettiler. benim yaklaşımım çok net, fikri mülkiyet haklarına DSÖ’nün çözüm getirerek üretme becerisi olan, potansiyeli olan bütün ülkelerde bunun önünün açılması gerektiği kanaatindeyim.
Aslında erişebileceğimizi düşündüğümüz 3 aşı söz konusuydu. Birincisi Rusya’dan Sputnik aşısı, ikincisi Biontech ve üçüncüsü Çin’de üretilen kullandığımız aşıydı. Hem BionTech ve Sinovac’ın Türkiye’de Faz 3 çalışması yapıldı. Sputnik aşısı Türkiye’de yapılamadı kronojksit yüzünden. Rusya ile görüşmelerimiz devam ediyor. Hem Türkiye’de üretimi hem de erken dönemde verebilecekleri aşı miktarıyla ilgili Rus mevkidaşımla konuşmam oldu. Yakın zamanda az miktarda Sputnik aşısının Türkiye’ye gelebileceğini söyleyebilirim. Bugüne kadar 26 milyon Sinovac aşısı geldi. Toplamda 100 milyonluk bir anlaşma yaptık Çin ile. Önümüzdeki 2-3 hafta içerisinde yeni aşıların gelebileceğini düşünüyorum. Bugüne kadar 4,5 milyon doz BionTech aşı geldi.
Biz opsiyonel olarak 30 milyona gelecek şekilde anlaşma yapmıştık. Uğur Hoca, Türkiye’ye aşı gönderme konusunda büyük gayret sarf ediyor. ‘Haziran ayı için 30 milyon doz aşıyı şimdiden söz verebilirsin’ dediler. Hem Mayıs sonu, hem Haziran’da bunu daha arttıralım diye görüşüyoruz. 10 gün içinde de rakamın ne kadar fazla olabileceğini netleştirmiş olacağız. Bizim Haziran sonuna kadar elimizde yoğun bir aşının olacağını söyleyebilirim. 40 yaş üstünü aşılayabileceğimizi ama bunun 30-35 yaşıyla ilgili bu son 30 milyon rakamıyla bunu söyleyebileceğimi ifade ediyorum. Aşıyı çeşitlendirmek için Ağustos ayından beri yoğun bir gayret içindeyiz. En geç haziran sonu olmak üzere, vatandaşımızı aşılayabileceğimizi söyleyebilirim. Onun için Ramazan ayını yakın teması azaltan biraz daha tedbirlere özen göstererek bu dönemi geçirirsek, aşıya erişim için çok uzun bir zaman olmadığını ifade etmek istiyorum.
Yerli aşıda Faz 2 çalışması bitti. 2-3 hafta içerisinde Faz 3 çalışmasına geçilebilir. Eylül ayında Faz 3’ü bitecek olan ve ilk aşımız diğer aşılarında Kasım gibi biteceğini, başarırsa üretime geçileceğini söylemek istiyorum. Sağlık çalışanlarının yüzde 86’sı aşılandı. %14’ü hala tanımlandığı için gidip aşısını yaptırabilir. 65 yaş üstü tanımlandığı halde %76. 4, yani 23.6’ı tanımlandığı halde aşısını yaptırmış durumda değil. Bunun başka çözümü yok. İlaçla ilgili somut bir gelişme dünyada yok ama aşıyla ilgili somut gelişmeler olduğu görülüyor. O yüzden vatandaşlarımız aşı sırası geldiğinde geciktirmeden aşılarını yaptırmalıdır.
Toplam vakalar içerinde ne kadar etkisinin olduğunu göstermeye çalıştım. Vefatlarla ilgili de sayıların yüksek olmadığını ama sonuçta aşıladığınız grup 60 yaş üstü, ek hastalığı çok olan kişiler. Aşıyı değerlendirme noktasında Bilim Kurulu dosyaları inceliyor. Etkisini önümüzdeki haftalarda açıklanmış olur.
Grip çok gündem oldu. Bir dönem neredeyse 84 milyon vatandaşımızın grip aşısı yaptırması önerildi ve böyle bir kampanya söz konusu oldu. Bizim toplumumuzda bizim kadar maske kullanılmadığı, o yüzden infulenzanın maske kullanımı olduğu için çok düşük olacağını ve vatandaşımızı tedirgin etmeyin demiştim.