CHP İktidara Yürüyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin artık muhalefet partisi olmadığını belirterek, “Cumhuriyet Halk Partisi örgütüne, milletvekillerine, parti meclisine ısrarla söylediğim bir hususu bugün buradan da tekrar etmek istiyorum; Cumhuriyet Halk Partisi artık muhalefet partisi değildir. Nasıl muhalefet edeceğine, nasıl karşı çıkacağına, nasıl itiraz edeceğine karar veren süreci çoktan geride bıraktık. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisidir” dedi.

CHP, ‘Emekçilerin yaşadığı sorunlara çözümler üretmek ve çalışma hayatı üzerine politikalar geliştirmek’ amacıyla 2016’da hayata geçirilen ‘Emek Büroları’nı yeniden faaliyete geçirdi. Emek Büroları’nın ilk adımı bugün Kocaeli’nin İzmit ilçesinde bulunan bir otelde düzenlenen toplantı ile atıldı. Toplantıya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, belediye başkanları ile akademisyenler katıldı. Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Genel Başkan Özel, “Bundan sonra Türkiye’nin dört bir yanında emek büroları çalışacak ama bir ayağı hep Kocaeli’de olacak. Bu emeğin başkentinde olacak ve bundan sonra Kocaeli’den çıkan, Kocaeli’de başladığımız bir emek mücadelesiyle, alın terinin karşılığını artık alma değil, verme yolunda attığımız bu önemli adımları attığımız ilk gün içinde bugünü hatırlayacağız” dedi.

‘ÇÜNKÜ İKTİDARA GİDİYORUZ’

İktidara geldiklerini belirten Özel Emek Büroları’nı anlatarak, “Cumhuriyet Halk Partisi muhalefet partisi olmanın bilinciyle emeğin hakkını almanın, emeğin yanında durmanın toplantılarını yapıyordu. Oysa şimdi bundan sonraki süreçte ‘Emeğin hakkını nasıl vereceğiz, emekçinin haklarını nasıl vereceğiz, alın terinin karşılığını nasıl vereceğiz?’ Bunu konuşuyoruz. Çünkü iktidara gidiyoruz, iktidara yürüyoruz, iktidara hazırlanıyoruz. Emek Büroları bugün burada bir kez daha geçim, çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi için yola çıkıyor. Emek Bürosu Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmişe dayanan önemli bir markası. Emek Büroları bu kez iktidar yürüyüşünde Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar programını nasıl hazırlayacağını konuştuğu bir sürede ve bir süreçte hayata geçirilmiş durumda” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE’Yİ NASIL YÖNETECEĞİMİZE DAİR ORTAYA KOYDUĞUMUZ PROGRAM ÇALIŞMAMIZIN TAM BAŞINDAYIZ’

4- 9 Eylül tarihleri arasında yapılan kurultay hakkında da konuşan Özel, “Biz geçen hafta partiyi nasıl yöneteceğimiz konusunda mutabakata vardık. Ardından 2 gün hazırlık toplantılarını yaptık ve şimdi Türkiye’yi nasıl yöneteceğimize dair ortaya koyduğumuz program çalışmamızın tam başındayız. Bundan 6 ile 8 ay sonra program kurultayımızı topladığımızda, orada Cumhuriyet Halk Partisi’nin bundan yaklaşık 20 yıl önce yazılmış, 2008 yılında son şekli verilmiş programını çağın ihtiyaçlarına uygun, daha kısa, daha net, daha kolay okunabilir, daha kolay erişilebilir bir şekilde hazırlayıp oradan her bir bakanlık için, her bir alan için çözüm önerilerimizin yani politika notlarımızın ortaya çıkacağı, ardından da bunu çok sayıda siyaset ve propaganda belgesine dönüştüreceğimiz bir sürecin içindeyiz” dedi.

‘2 BUÇUKUNCU YILDA GELİP ERKEN SEÇİM KARARI ALIYORSANIZ, BİZ VARIZ’

Erken seçim hakkında da konuşan Genel Başkan Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi iktidara gidiyor. 2025 yılının Kasım ayı, Sayın Erdoğan’a bir çağrı yaptığımız tarihtir. ‘Bu 2’nci dönemi mi, 3’üncü dönemi mi’ geçmişte çok tartışıldı. Kendileri anayasa aksini yazmasına rağmen, ‘Anayasa değiştikten sonra 2’nci dönemimiz’ diyordu. Yüksek Seçim Kurulu bu fikre iştirak etti, bu yönde karar verdi. Seçimleri cumhurbaşkanı yenilediği halde yeniden aday olabildi. Bu durumda 3’üncü döneminde, şimdi yani 2’nci döneminin içinde kendisi seçim kararı alırsa yeniden aday olamıyor, çok net. YSK’nın kararına göre ve kendi geçmiş dönemlerini, 2’nci döneme aday oluyoruz dedikleri süreçte anayasa şunu yazıyor; ‘Mecliste 360 milletvekili seçim kararı alırsa, mevcut Cumhurbaşkanı son bir kez aday olabilir. Bunu Adalet ve Kalkınma Partisi MHP’yle birlikte başaracak çoğunluğa sahip değil. Bize, muhalefete ihtiyaçları var. 360 rakamını yakalayabilmeleri için de bizim kendilerine bir cümlemiz var; tam ortasından yani bu 5 yılın yarısı sizden, yarısı bizden. 2 buçukuncu yılda gelip erken seçim kararı alıyorsanız, biz varız; seçimleri yenileyelim. Sonrasında bir daha gelip kapımızı çalmayın. Yani Erdoğan yeniden aday olmak iddiası varsa son tarih 2025 Kasım’dır” ifadelerini kullandı.

‘EN GÜÇLÜ ADAYLARI HALEN SAYIN ERDOĞAN İSE BUYURSUNLAR’

2025 yılının Kasım ayında yapılacak bir seçimde Türkiye’yi bütün sıkıntılarından kurtarmaya talip olduklarını söyleyen Özel, “Bu sorunları çözemeyen, işsizliği bitiremeyen, yoksulluğu derinleştiren bu iktidar halen daha eğer kendine güveniyorsa, en güçlü adayları halen Sayın Erdoğan ise buyursunlar gelecek sene 2025 Kasım’da bir erken seçimde Türkiye 2’nci yüzyılda dertlerine kim çare olacak, bu kararı versin. Biz diyoruz ki ‘Tüm dertlerin var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi.’ Bu özgüvenle buradayız. Şimdi kim özgüven gösteriyor, kim milletten kaçıyor, onu test edeceğimiz 1 yıldan biraz fazla bir süremiz var. Biz bu yılın ilk yarısını adeta hükümet programını milletimizle birlikte yazacağımız ve bu ülkeyi bundan sonra nasıl yöneteceğimizi milletimize anlatacağımız bir sürecin ilk evresini ilk 6 ayda, 2’nci evresini de ondan sonraki 6 ayda yoğun bir kampanyayla sürdüreceğiz. Emek Büroları bu işin en önemli kısmı için bir kez daha hem masa başında hem sokakta, sahada, 81 ilde, 973 ilçede fabrikalarda, tarlalarda, sokaklarda, evlerde ve köylerde çok önemli bir emek vermek üzere bir araya gelmiş durumda” dedi.

‘CUMHURİYET HALK PARTİSİ ARTIK MUHALEFET PARTİSİ DEĞİLDİR’

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’nin 1’inci partisi olduğunu belirten Özel, “Çalışma yaşamında da emekçiden taraf olmak, hak savunuculuğunu politik bir ideal ile yukarı taşımak, emek mücadelesini güçlendirmek ve sosyal adaleti sağlamak bugüne kadarki en önemli sorumluluklarımızdan biriydi. Partinin bu noktada eksikleri olmuş olabilir ama niyetinin halis ve geçmişinin övünülecek süreçlerle dolu olduğuna kimsenin şüphesi yok ama bundan sonraki süreç artık bu politikaların iktidardayken samimiyetle nasıl hayata geçirildiğinin konuşulduğu bir süreç olmak durumundadır. Cumhuriyet Halk Partisi, örgütüne, milletvekillerine, parti meclisine ısrarla söylediğim bir hususu bugün buradan da tekrar etmek istiyorum; Cumhuriyet Halk Partisi artık muhalefet partisi değildir. Nasıl muhalefet edeceğine, nasıl karşı çıkacağına, nasıl itiraz edeceğine karar veren süreci çoktan geride bıraktık. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisidir. Kuruluş itibariyle de öyledir. Girdiği son seçimler itibariyle de, anketler itibariyle de öyledir. Bugün sahadaki beklenti ve gördüğü toplumsal karşılık itibarıyla da öyledir. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi, iktidar partisidir” ifadelerini kullandı.

’22 YILLIK BİR ENKAZ ÖNÜMÜZDEDİR’

Partisinin iktidar için geri sayımda olan bir parti olduğunu söyleyen Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi genel iktidar için geri sayımda olan bir partidir ve bu geri sayım sürecini büyük bir mutlulukla, büyük bir şevkle, tadını çıkararak değil, canımızı dişimize katarak ve çalışarak tamamlamak zorundayız. Çünkü yük ağırdır. En basitinden 22 yıllık bir enkaz önümüzdedir. Bu süreçte emeğin kaybettiklerini ona geri vermek, o mücadelenin önünü açmak ve Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı bir gün yeniden sonlandığında, son 22 yılda yaşadığımız kabusu yeniden yaşamamak için, yani yeniden bir tek adam rejimiyle muhatap olmamak için demokrasimizi, yeniden emek bu kadar çok sömürülmesin diye sendikal hakları, sendikalar kanununu güçlendirmek, yeniden Türkiye orta gelir tuzağına yakalanmasın, asgari ücret açısından yaşanan hem verenleri zorlayan ama alanlar için de çok düşük olan bu asgari ücretten bu ülke kurtulsun, bu ülkenin asgari ücreti Mısır, Hindistan’la değil, İskandinav ülkeleriyle, Avrupa Birliği ülkelerinin asgari ücretiyle karşılaşsın diye ekonomide yapısal reformlar yapmak, penye ihraç etmekle, çimento ihraç etmekle övünmek yerine teknoloji ihraç edebilecek bir altyapıya kavuşmak için gerekli vizyonu bugünden ortaya koymak hepimizin birinci sorumluluğudur. Bunun için bundan sonra azın başında kavga eden değil ülkeyi büyüten, ülkeyi güçlendiren, ekonomiyi güçlendiren ve çoğu adil paylaşan bir ülkeyi hep birlikte yaratmak hepimizin boynunun borcudur” dedi.