34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
3337404฿%-2.04219
JPMorgan, Türk bankalarıyla ilgili bir değerlendirme raporu yayımladı. Buna göre şirket özellikle uzun vadeli Türk banka tahvillleri için tavsiyesini “ağırlığını azalt”tan “nötr”e yükseltirken iki banka tahvili için ise “nötr”den “ağırlığını artır”a yükseltti.
Türk tahvillerinin, yeni kabineye piyasa dostu atamalar yapılacağı yönündeki iddiaların etkisiyle geçtiğimiz hafta güçlü performans gösterdiklerini işaret eden JPMorgan, “Ancak bu atamalar ve olası politika değişiklikleri belirsiz olmaya devam ediyor. Bu nedenle banka tahvillerinde “nötr”e yakın duruşu seçiyoruz” dedi.
Banka tahvilleri cazip görünse de genel duruşumuz “nötr”
Şirket, yaşanan son sıkıştırmalara ragmen banka tahvillerinin cazip görünmeye devam ettiğini belirtti.
JPMorgan tarafından yayımlanan raporda, bankaların kıdemli tahvilleri için genel olarak “nötr” duruşu seçtiklerini ancak, Garanti Bankası’nın 2027 ve ISCTR’nin 2028 vadeli tahvilleri için “ağırlığını artır” tavsiyesinde bulunduklarını belirtti.
Banka, Akbank’ın 2025 vadeli ve 2026 vadeli, Vakıfbank’ın 2026, TSKB’nin 2026 ve Türk Eximbank’ın 2026 tahvilleri için tavsiyesini “ağırlığını azalt”tan “nötr”e çıkardı.
“Pozitif senaryoda Döviz rezervleri ve cari denge güçlenebilir”
JPMorgan pozitif senaryoda piyasa dostu atamalarla birlikte olası bir para politikası değişikliğinin döviz tarafında hem yurt dışına çıkışı hem de yerel talebi düşürmesinin beklenebileceği kaydedildi.
Banka, faiz yoluyla kredi sıkılaştırması, TL’nin değerinin dengeyi bulması ve düşük enerji fiyatları gibi faktörlerin cari dengeye yardımcı olacağını öngördü.
Şirket, pozitif senaryoda potansiyel olarak daha baskılı geçmesi beklenen sonbahar döneminden önce döviz rezervlerinin yazın güçlenen cari denge sayesinde bir miktar toparlanmasının beklenbileceğini belirtti.
Negatif senaryoda ise yakın vadede güvensizlik kaynaklı döviz çıkışlarının yaşanacağını, cari dengedeki bozulmanın kalıcı hale geleceği ve hali hazırda düşük kaldığı gözlenen döviz girişinin hayal kırıklığı yaratacak seviyede kalarak rezerv kaybına katkıda bulunacağı öngörüldü.
Bu durumun yetkililerin TL’deki dalgalanmaları kontrol etme kapasitesini sınırlayacağı ve bunun da bankaların yerel fonlamalarında dalgalanmayla sonuçlanacağı ifade edildi.
İlk 5 ayda dış ticaret açığı 56 milyar doları aştı