34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
3433699฿%1.29864
Facebook, Youtube, Twitter, Instagram ve TikTok… En çok tercih edilen, en çok bilinen ve kullanılan sosyal medya platformları. İçlerinde en eskisi Facebook olsa da filtreleri ile gündeme gelen ve her şeyi iyi gösteren Instagram, beğeni-yorumları ile Twitter, kendini ifade etmek isteyenlerin tercihi Youtube ve kısa videolarıyla akla gelen TikTok.Diğerlerinden çıkış noktası farklı olan TikTok son günlerde daha da gündemde. Nedeni çocuklar üzerinde etkisi başta olmak üzere kimine göre anlamlı kimine göre de anlamsız gelen videolarıÇin’de 2016 yılında hayata geçirilen TikTok uygulaması 2018’de başka bir Çin sosyal medya hizmeti olan Musical.ly ile birleştikten sonra dünya çapında da kullanılabilir hale geldi.Dikkat çekici bazı verileri sizinle paylaşalım. TikTok’un 150’den fazla ülkeden 1 milyarı aşan kullanıcısı var. Her kullanıcı ayda ortalama 23 saatini bu platformda geçiriyor, günde 8 ila 19 kez uygulamaya bakıyor. Kullanıcıların yüzde 78.8’i platformu eğlenceli içerik için tercih ediyor. TikTok 16 ila 24 yaş arasındaki kadınların yüzde 11’nin favori uygulaması arasında yer alıyor.Kullanımının kolay olması, videoların anında yüklenmesi tercih edilmesinin en büyük nedeni… Hatta kısa sürede diğer sosyal medya platformlarından daha fazla tercih edilmeye başladı. Zaman, mekan fark etmeden sadece elinizdeki telefondan bir video yükleyerek dakikalar içinde binlere, yüzbinlere hatta milyonlara ulaşabiliyorsunuz.Türkiye’de ise TikTok bazen siyasetçiler bazen sanatçılar tarafından kullanılmasıyla gündeme geldi. Sonra gençler hatta çocukların en büyük eğlence aracı haline dönüştü. Videolar abartı bulundu, içerikler olumsuz karşılandı. Son günlerde de TikTok paylaşımları olumsuz etkileri nedeniyle tartışma konusu. Şimdi başta sosyal medya platformları olmak üzere ama özellikle de TikTok’un gençleri, çocukları yani toplumu nasıl etkilediğine daha yakından bakacağız.Psikolog Damla Ekmekçibaşı ve Sosyal Medya Uzmanı Tansel Kaya’ya eminim sizlerin de merak ettiği soruları sorduk. Klinik Psikolog Damla Ekmekçibaşı “ODAK SADECE İZLENİLMEK VE BEĞENİLMEK”Sosyal medya toplumu nasıl etkiledi ya da etkiliyor?Damla Ekmekçibaşı: Özellikle pandemi döneminde izole olduktan sonra gençler de yetişkinler de daha fazla sosyal medya platformlarının içerisinde var olmaya ve bu alanla meşgul olmaya başladı. Biraz yalnızlıktan biraz da farklı yerlerde sosyalleşmenin azalmasından dolayı teknolojinin nimetlerinden faydalanmak kaçınılmaz oldu. Bir de buradan gelir elde etme durumu da eklenince dikkatlerin buraya yönelmesi kaçınılmaz oldu. Benim gözlemim şu; giderek gerçek ilişkilerin ve sosyal iletişimin azaldığı bir yere doğru gidiyor toplum. Ne doğru ne yanlış ayırt etmeksizin var olan popülaritenin içerisinde var olmaya, uyum göstermeye meyilli kişiler için tehlike arz ediyor maalesef. Özellikle gençler üzerinde etkisi büyük. Gelişme çağında olan çocuklar için takip ettikleri hesaplar, izledikleri videolar, öykündükleri karakterler, kolay yoldan para kazanıyormuş gibi görünen kişiler onları çoğu zaman kaygıya sürüklüyor. Yetişkinler için de aynı şey geçerli. Aynı zamanda en çok gözlemlediğim nokta kişilerin bağımlılık geliştirmesi, odaklanma problemleri yaşamaları ve diğer yaşamlara maruz kalarak hep bir eksiklik hissiyatının dolayısıyla da depresif bir ruh haline bürünmeleri. Hep bir şeyleri kaçırıyormuş hissinden kurtulamaz hale geldik, diye düşünüyorum. Gençler ve çocuklar üzerinde sosyal medyanın ne gibi olumsuz etkileri oluyor?Damla Ekmekçibaşı: Gençlerde en çok kabul edilme, sevilme, beğenilme arzusu ile ilişkili noktalar dikkatimi çekiyor. Yapılan paylaşımların beğenilmesi mutluluğa, beğenilmemesi hayal kırıklığına sebep olabiliyor. Bazen gençler kendilerini sadece bu platformlarda var edebileceğine, buradan bir ilişki kurabileceğine inanıyorlar. Örnek aldıkları kişiler kimi zaman izlemesi keyif verirken kimi zaman eksikliklerini, yetersizliklerini hatırlatıyor onlara. İdeal bedenler, ideal hayatlar, ideal kazançlar görüyorlar çoğu zaman. Bunlar da yeme bozukluğu, depresyon, anksiyete bozukluğu gibi ruhsal sorunlara sebebiyet verebiliyor. Gerçek bir ortam değil ve kendilerini farklılaştırarak sunuyorlar ve buralardan beğeni alıyorlar ama beğeni almakla beraber tam tersi de olabiliyor. Şiddet, nefret söylemleri çok fazla oluyor. Siber zorbalığı çokça görüyoruz. Bunlardan çok etkileniyorlar. Sosyal medya kontrolsüz ve sınırsız bir alan ve bu yüzden de kimin nasıl etkilendiğini göremiyor ve bilemiyoruz ancak en çok gördüğümüz, kişilerin buralardan beklediği ilgiyi ve sevgiyi, beğenilme, popüler olma arzusunu tatmin etmeye çalışması bu da her zaman gerçekleşmiyor tabii ki…Sosyal medyaya neden bu kadar ilgi gösteriliyor? Nedir bu kadar cazip gelen?Damla Ekmekçibaşı: Dışarıda bir başarı elde etmek için ya da kendini kabul ettirmek için çok çaba sarf etmek gerekiyor ki bunu yapmak çok da kolay bir şey değil. Fakat kısa yoldan kendilerini gösterebilecekleri bir yer ortaya çıktı aslında. Bunun çok cazip olduğu da sunuluyor aynı zamanda. Bunu yapan insanları gördükçe “Ben de bunu yapabilirim, aslında ne kadar kolay” deyip buralara yönelen kişiler de oldu. Buralarda maalesef ilgi çeken şey çoğu zaman gençleri olumsuz etkileyebilecek absürt, şiddet içerikli veya uygun olmayan davranışları içeren içerikler oluyor. Bu kişiye uygun mu,uygun değil mi, bunun sonucu ne olur? Bu sorgulamaları tamamen bırakarak kişilerin bunları yaptığını görüyoruz. Odak sadece izlenilmek ve beğenilmek. Bu benim değer yargılarıma uyuyor mu, uymuyor mu, diye sorgulamak akla bile gelmiyor çoğu zaman. Neden bu kadar cazip, çünkü çok fazla kişiye çok kısa yoldan ve her türlü filtreyi(düzenlemeyi) yaparak sunabilecekleri bir yer.Türk aile yapısı için sosyal medya bir tehdit mi?Damla Ekmekçibaşı: Gençler geçmişte dışarıda belli deneyimler kazanıyordu. Farklı ortamlara, sosyal çevrelere giriyordu; doğayla, insanla temas ediyordu. Ama bunların çoğunu küçük topluluklar içinde örneğin mahallede, okulda, akran gruplarında gerçekleştiriyorlardı. İletişimin ve sosyal temasın bize öğrettikleri düşündüğümüzden çok daha fazla. Neyin kabul edilebilir bir davranış olduğunu, neyin sınırlarımızı belirlediğini bu topluluklarda fark ediyor; öğreniyorduk. Şimdi artık bu farklı kişileri ve ilişkileri videolardan, sosyal medya paylaşımlarından gözlemler olduk. İnsanlar bunları gözlemleyerek bir davranış kalıbı geliştirebiliyor, yanlış kişileri örnek alabiliyorlar. Türk toplumunu etkiler mi? Her toplumu etkileyen tarafı var. Eskiden bize doğru ve yanlışı ayırt eden değerler öğretilirdi, şimdi bu göz ardı edilerek bazı davranışlarda bulunuyorlar. Doğru ne, yanlış ne artık bunlara bakılmayan özellikle popülaritenin göz önünde olmanın beğenilmenin olduğu bir toplumda yaşamaya başladık. Bu tehlikeli çünkü risklere çok açık. Birinde bir şey görüyorsunuz, sorgulama yapmadan direkt onu yapıyorsunuz. Sadece beğenilmek, ilgi görmek, popüler olmak için aslında kendisine uymayan bir şey de olsa bunun farkına varmayan gençler görüyoruz.Çocukların bu kadar TikTok’a ilgi gösterme sebebi nedir?Damla Ekmekçibaşı: Bu zaten virüs gibi yayılan bir şey. Okullarda, sosyal ortamlarda birbirlerine gösterip eğlendikleri, keyif aldıkları bir platform. Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk bunu yapıyorsa diğerleri de uyum sağlayabiliyor. Çünkü çocuklukta bir gruba dahil olmak nefes almak gibi bir şeydir. Bir arkadaş grubu içinde kendini sevdirmek, popüler olmak önemlidir. TikTok her an yeteneklerini sergileyebilecekleri ya da ilgi çekebilecekleri, kendilerini kısa sürede gösterebilecekleri bir yer. Videolar ve akımları izleyen kişiler hemen “Bunu ben de yapabilirim.” diyerek bu yola girebiliyorlar. Tabii ilerde bu yoldan para kazanma isteği de mevcut. Yani bu ilgi gören şeye ayak uyduruyorlar. Tabii ki sonuçlarını düşünecek yaşta değiller. Bu nedenle de yetişkinlerin bu konuda çok dikkatli olması ve yol gösteren konumda olmaları gerekiyor. Gelecek nesil üzerinde etkisi olumlu ya da olumsuz nasıl olur?Damla Ekmekçibaşı: Sosyal medyanın bilgiye hızlı ulaşmak anlamında olumlu yanları var. Ancak maalesef kişileri eylemsizleştiren ve gerçek bağlar kurmaktan uzaklaştıran bir yanı da var. Kitap okumuyor, doğa ile temas etmiyor, sohbet etmiyoruz. Sosyal ilişkiler sadece sosyal medya üzerinden ya da internet aracılığıyla kurulur hale geldi. Örneğin eskiden misafirliğe gidildiğinde çocuk orada anne babasının arkadaşları ile ya da evdeki yaşça büyük bir aile bireyi ile de sohbet ederdi, evdeki yaşıtı ile oyun oynardı. Şimdi bir yere gittiklerinde sadece telefona bakıyorlar. İlişki kurmadıkça çocukların çok daha yalnızlaştığını, hatta sosyal becerilerinin azaldığını görüyoruz. Çocuklar nasıl konuşacağını, nelere dikkat edeceğini bilmiyor, etrafında neler olduğunun farkına varmıyorlar. Doğaya çıkmayan çocuk, koşup top oynamayan çocuk, baş etme becerilerini de geliştiremiyor. Ve sosyal medyanın konforu, (erişimin kolaylığı) eğlenceli olması çoğu zaman cazip gelmekle birlikte dış dünyadaki zorluklardan bir kaçış haline de gelebiliyor. Kopuk gençler görüyoruz. Temasın azaldığı ilişkiler.. Art arda keyifli şeyler izlerken acıdan rahatça kaçınabilirsiniz. Ancak bu kısa süreli bir çözüm, sonrasında bedeli çok daha ağır olabiliyor. O yüzden de sosyal medyayaya fazla maruz kalmanın çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Ailelere nasıl tavsiyede bulunursunuz? Damla Ekmekçibaşı: Sosyal medya kullanımı yasaklamak asla tavsiye etmediğimiz bir şey. İletişim araçlarını elinden almak ya da bunlarda uzak tutmak çözüm değil. Ailelerin denetim konusunda çok daha gözlerinin üzerinde olması lazım. Neyi izliyor, neye bakıyor? Bunları yaparken ailenin de bunlara hakim olması lazım. TikTok nasıl bir platform, nasıl giriliyor, nasıl kısıtlama yapılıyor. Daha çok neyi izliyor? Burada önce anlamaya çalışmak, buradan nasıl keyif aldığını fark etmemiz lazım. Hatta beraber bakmak, gerekirse “Geçen güldüğün bir şey vardı merak ettim senle beraber bakabilir miyiz?” demek. İşin sırrı bağ kurmakta… Başta bağı kurup yavaş yavaş onlara tehlikeli olan şeyleri fark etmek ve yetişkin olarak sorumluluğu alıp sınırlandırma koymalarını tavsiye ederiz. Yaptırım değil; beraber karar vermek, bunu yaparken onların ne hissettiğine dikkat kesilmek, onları dinlemek çok önemli. Nasıl zehirli olduğunu bildiğimiz bir yiyeceği çocuğumuza vermiyorsak, onu ruhsal anlamda olumsuz etkileyebilecek bir şeyi de göz göre göre veremeyeceğimizi kesin bir dille anlatmalıyız. Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Sosyal Medya Uzmanı Tansel Kaya “HER ŞEYİ ÜSTÜMÜZDE DENEME İMKANINA SAHİPLER”TikTok ne zaman kuruldu? Ne kadar zamanda kaç kişiye ulaştı? Tansel Kaya: TikTok, kökeni Çin olan bir ürün ve oradaki ismi Douyin. İlk olarak 2016’da kuruluyor ve 2018’de yine Çin’de var olan Musical.ly adında önemli bir siteyi satın alıyor ve orada büyük bir büyüme gerçekleştiriyorlar. TikTok bir milyar üzerinde insan tarafından kullanılıyor. Çin kullanıcılarının eriştiği içerik ile dünya çapındaki kullanıcıların içerikleri farklı. Çin’de yüze göre video arama yapılırken dünyadaki uygulamalarda buna izin yok. Bu da mahremiyetle ilgili. TikTok’u nasıl tanımlayabiliriz? Sosyal medya mı, yayın akış firması mı? Tansel Kaya: TikTok bir sosyal medya uygulaması ama bir yandan da tabii ki video yayın platformu. Birçok şeyi içinde barındırıyor. Ama en büyük gücü de bu videoları yapay zeka ile sınıflandırabilmesi. Uygulama içerisine bir video yüklediğimizde TikTok içerisinde neler olduğuna dair bir fikre sahip ve ardından da bunları götürüp elinde sahip olduğu diğer videolarla kıyaslayıp buna benzer bir videoyu bize gösteriyor. Bir oda düşünelim, bu odanın içinde farklı videolar var, bu videolar da benzerlik açısından yan yana duruyorlar. Dolayısıyla ben bir şey izlerken videonun içinde ne olduğuna, nasıl sınıflandırıldığına bağlı olarak bana bir sonraki en uygun videoyu getiriyor. Kullanıcıyı ve videoları yapay zeka ile tasnif edip gruplaması TikTok’un en büyük gücü… Aslında yaptığı bir başka şey daha var, bize psikolojik testler uyguluyor. Burası aynı zamanda bir deneme platformu. Her şeyi üstümüzde deneme imkanına sahipler. Kullanıcıların yaş gruplarını, ülkelerini, daha önce ne sevdiklerini hepsini biliyorlar. Bir de bunu Facebook gibi diğer bilgi kaynaklarıyla birleştirince kullanıcının hemen hemen her şeyini biliyor. Ondan sonra ona bir video gösteriyor, bu videoya verdiği bir reaksiyon var. Bu reaksiyon ne olabilir: hızlıca izlemek, hızlıca geçmek, onla etkileşime geçmek… Dolayısıyla sizi ne kadar cezbettiğine bağlı olarak da TikTok daha fazla benzer video gösterebiliyor. Ekran üzerinde ne kadar vakit geçirdiğinizi kaydediyor ve bunları her seferinde veri olarak işliyor. Size yönelik test de yapabilir, bunu gerçek zamanlı da olarak yapabilir. Her kullanıcıdan, her videodan; yaşa, cinsiyete, yaşanılan yere göre bir şey öğreniyor. Bunu YouTube’un bu kadar kolay yapamamasının sebebi oradaki videoların uzun olması. Kısa şeyleri tasnif etmek ve denemek daha kolay. Tiktok için veri toplama ağı denilebilir mi? Eğer öyleyse bunun ne gibi sakıncaları olabilir? Tansel Kaya: TikTok, çok önemli biyometrik veriler alıyor. Dans videolarının içerdiği 10-15 saniyelik tam beden video görüntüsü birçok bilgi içeriyor. Onu bir kez aldığınızda, bir yapay zekayı eğittiğinizde siz bu kişiyi artık dünya üzerinde herhangi bir kamerada rahatlıkla bulur hale geliyorsunuz. Bir dönem denildi ki veri altından daha değerlidir. Burada kast edilen insanların ürettiği veri. Bu veri yapay zeka uygulamaları için gerekiyor. Sosyal medya uygulamaları bunu sağlıyorlar ve bu nedenle para ediyorlar.Veriyi tutan kurum, kişi, devlet önemli bir yetenek elde ediyor. Bunu iyi niyetle, asayiş için kullanabilirsiniz. Bir yandan da herkesin izlendiği, her şeyin bilindiği, her adımın takip edildiği bir dünyaya doğru gidiyoruz. Firmalar bu verileri sağlamaktan bir para kazanıyorlar. Verinin de bir endüstrisi var. TikTok bağımlılık mı? Tansel Kaya: Hem psikoloji bilimi hem bilgisayar oyunları bağımlılık konusu ile uğraşıyorlar. Oyun şirketleri, teknoloji bunu anlamaya çalışıyor. İnsanlar nasıl bağımlı oluyor, bağımlılık nasıl artırılır, hangi yaş grubu bağımlı bunlarla ilgili ciddi bir bilgi birikimi var? Bizim hedefe yönelirken ve ödül alırken harekete geçen beyin kimyasallarımız farklı. Bunları sahte yöntemlerle tetikleyip bir mutluluğa ulaşabiliyoruz. Aşağı doğru kaydırma ve sürekli yeni bir şey çıkması kullanılan yöntemlerden biri. Örneğin çocukların yer aldığı, madde kullanımını özendirici veya cinsel içerikli videolar da zaman zaman haber oluyor. Bunun toplum açısından ne gibi sakıncaları olabilir? Tansel Kaya: Bu çok kolay tüketilebilen çerez gibi bir içerik ve çok büyük kitlelere rahat ulaşabiliyor. Bir yandan da para kazanma aracı haline gelebiliyor. Canlı yayın açıyorsunuz ve insanlar size daha sonra paraya döndürülebilecek hediyeler veriyor. Ne olabilir? Çiçek, hediye… Bunların her birinin ekonomik değeri var, sonra paraya döndürerek faydalanabiliyorsunuz. Ama herkes para kazanmıyor. Örneğin belli bir takipçi sayısına ulaşmanız gerek ancak herkes canlı yayın yapabiliyor, bu fiili gerçekleştiren kişi yaptığını yanlış olarak adlandırmıyor. Hayatını sürdürme şeklini yansıttığını düşünüyor ama mesela çocuğunu da dahil ediyor. Çocuğun haberi bile olmuyor çoğu zaman. Denetim mekanizması var mı? Tansel Kaya: Bu tip sosyal medya platformları yanlış bilginin yayılması için de çok elverişli ortamlar. Bu siyasi seçimleri, kültürü, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu etkiliyor. Çok güçlü bir araç. Bu TikTok için de geçerli. Bunların belli bir bölümüne müdahale ediliyor. Hepsine edilmiyor. Mesela birine müdahale etmiş Yahudi soykırımının reddedilmesi. Bununla ilgili videoları kaldırmış. Ama burada önemli olan firmanın hangi ülkede olduğu ve buna bağlı olarak ne kadar tepki vereceği. Türkiye Cumhuriyeti’ni ilgilendiren konularda bant daraltma yapabilir ve içeriğin kaldırılmasını talep edebilir. ÖNE ÇIKAN HABERLERSiirt’te karda mahsur kalan 40 kişi kurtarıldıFETÖ’den aranan eski Danıştay üyesi yakalandıAmasya’dan Samsun’a gelen kadın denizde ölü bulunduBudamak için çıktığı ağaçtan düşüp öldüMotosiklet, elektrikli scooter ve motokuryelere trafiğe çıkış yasağı geldi!
Genç futbolcu hayatını kaybetti