34,5438$% 0.17
36,0189€% -0.63
43,3245£% -0.57
2.993,39%1,07
5.096,00%0,58
3378324฿%1.38506
Avrupa Birliği (AB) ve Macaristan arasındaki mülteci politikası tartışması karşılıklı açıklamalarla söz düellosuna dönüştü. Macar yetkililer, mültecileri otobüslerle Belçika’ya taşımakla tehdit etti.
Tartışma, Brüksel’in mülteci politikasının gereklerini yerine getirmemesi nedeniyle Macaristan’a yaz aylarında 200 milyon euro (7,5 milyar lira) ceza vermesiyle başladı.
Ödemenin yapılmamasıyla birlikte Brüksel, bu ceza tutarını Macaristan’a verilecek AB yardımlarından tahsil etti.
Bu hamle, Budapeşte yönetimi tarafından tepkiyle karşılandı.
Macaristan yetkilileri, ülke sınırlarına dayanıp sığınma hakkı isteyen mültecileri otobüslerle Brüksel’e taşıyacaklarını açıkladı.
Bu açıklamaya Belçika’dan hükümet düzeyinde sert tepkiler geldi.
‘Otobüsler Brüksel’e mülteci taşımaya hazır’
Geçen hafta sonu Macaristan Mülteci İşler Sorumlusu Bence Retvari, ülkesinin 2015’ten beri yaklaşık bir milyon mültecinin Macaristan’a, dolayısıyla AB’ye kaçak girmesini engellediğini vurguladı.
Retvari, Macaristan’ın bunu AB’nin karşı çıktığı ve “hukuksuz bir uygulama” diye nitelendirdiği önlemlerle başardığını söyledi.
Macar yetkili ayrıca üzerinde Macaristan’ın Sırbistan sınırındaki gümrük kapısı Röszke ve Belçika’nın başkenti Brüksel’in isimlerinin yazılı olduğu onlarca otobüs önünde yaptığı basın toplantısında, içi mülteci dolu otobüslerin Belçika’ya yola çıkmaya hazır olduğunu söyledi.
Macaristan’ın tartışmalı uygulamalarına göre, Sırbistan üzerinden Macaristan topraklarına girmek isteyen mülteciler sığınma hakkı talebini sadece sınırın Sırbistan tarafında kurulan istasyonlarda yapabiliyor.
Başvuruya gelecek resmi cevaba kadar da o bölgede kurulan geçici kamplarda kalmaları gerekiyor. Eğer mülteci başvurusu yapmak isteyen kişi Macaristan topraklarına kaçak olarak girmişse, bu durumda tüm haklarını kaybediyor ve her durumda kendisine otomatik ret alıyor.
AB ise bu uygulamayı “hukukun ihlali” olarak tanımlıyor ve sınır dışında kurulan bu istasyonların yaşanılamaz yerler olduğunu, çocukların ve hastaların bakımı için de yetersiz olduğunu belirtiyor.
Daha sonra mahkemelere taşınan tartışmada Macaristan, AB’nin mültecilerle ilgili kararlarını yerine getirmediği için para cezası ödemeye mahkum edildi.
Budapeşte, Ağustos’ta vadesi geldiği halde verilen cezayı ödemedi.
Bunun üzerine de Brüksel bu paranın Macaristan’ın önemli bir kısmı başka hukuk ihlalleri nedeniyle halihazırda dondurulmuş olan AB fonlarından kesilmesine karar verdi.
Günlük 1 milyon euro gecikme cezası
Cezanın yanı sıra Macaristan’a kararları uygulamadığı her gün için bir milyon euro gecikme cezası da verildi.
Macar hükümeti ise bu karara sert tepki gösterdi.
AB’nin karşı çıktığı mülteci istasyonları Röszke yakınlarındaki Sırbistan topraklarında kurulu.
Cezayı ödemek yerine şimdiye kadar yapmadıklarını yapabileceklerini ifade eden Macar yetkililer “Sınıra dayanan mültecilere Macaristan’a girmelerine izin veririz, ancak Macar topraklarında kalamazlar. Otobüslere doldurur Brüksel’e kadar onları ücretsiz taşırız” diyor.
Belçika hükümeti: Macarlar provokasyon hazırlıyor
Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib ise Macar hükümetinin AB üyesi olarak üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmesini, provokatif önlemlere başvurmaması gerektiğini söyledi.
Belçika hükümeti mülteci işler sorumlusu Nicole de Moor da Macar hükümetinin bu işlemi gerçekleştirmesi halinde Brüksel’e mülteci taşıyan otobüslerin bir dizi Schengen ülkesinden geçmek zorunda kalacağını ve bu işlemin gerekleşme şansı olmayacağını vurguladı.
Moor, “AB kendi topraklarında kaçak mülteci taşıyan otobüs seferlerine izin vermez” dedi.
Brüksel Belediye Başkanı Philippe Close da Belçika Başbakanı Alexander de Croo’ya çağrı yaptı ve otobüslerin kalkması durumunda mutlaka sınırda durdurulmasını talep etti.
Avrupa’da mülteciler sorunu gündemde yine üst sıralara tırmanabilir mi?
Macarların bu çıkışı savaş ve ekonomik gerginlikler arasında bir süredir geri plana düşen mülteciler meselesini AB siyasi gündeminin belli başlı maddelerinden biri haline getirebilir.
Uzmanlara göre Almanya’daki son iki eyalet seçiminde ilk sıralara yükselen mülteci karşıtı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin başarısı ve Fransa’daki son seçimlerde mülteci karşıtı aşırı sağın destek kazanması, Avrupa kamuoyunda mülteciler meselesinin önemli yer tuttuğuna işaret ediyor.
İlgili haberler
HÜDA-PAR’ın en yetkili kişisine sorduk! Narin’in ailesinin parti ile bir ilişkisi var mı?