34,5419$% 0.17
36,0174€% -0.61
43,3438£% -0.51
2.993,44%1,07
5.093,00%0,60
3401345฿%2.50438
Eyüpsultan’ın Pirinççi köyü sakinleri, su kotasının arttırılacağı gerekçesiyle İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından alınan kamulaştırma kararına tepki gösterdi.
Alibeyköy Barajı’na yakın bir noktada bulunan köyün sakinleri ile İSKİ arasında su seviyesi yüksekliğine dair kot sınırı sebebiyle anlaşmazlık yaşanıyor.
Köylüler, İSKİ’nin su havzasını korumak için karar aldığını düşünmediklerini, kendi bölgeleriyle benzer durumda olan Kent Ormanı için benzer bir kararın alınmadığını savundu.
Köy sakinlerinden 44 yaşındaki Kenan Satıcı, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bu bölgenin İstanbul’un ilk köyü olduğunu ve doğma büyüme burada yaşadığını söyledi.
İSKİ’nin, köyün su yatağına yakın olduğu gerekçesiyle yaşam alanlarını kendilerinden almak istediğini kaydeden Satıcı, “Yaklaşık 40’a yakın yere istimlak yazıları geldi. Yakın civarımızda Cebeci köyü var. Cebeci köyüne de bu şekilde su havzasına yakın diye kaldırıp, toprak döküm sahası yaptılar. Orada günlük 3-4 bin kamyonluk toprak dökümü yapılıyor. Madem su korunacak, madem su çevresi korunacak, oradaki toprak döküm sahasının ne işi var?” diye sordu.
Satıcı, İSKİ’nin köyleriyle ilgili amacının farklı olduğunu iddia ederek, “İSKİ’nin su havzasını korumayı düşüneceğini zannetmiyoruz. Çünkü biz yaklaşık 29 kottayız. Fakat 26,5 kotta olan Kent Ormanı var. Biz, su altında kalacaksak bizden 5 metre aşağıda olan Kent Ormanı ve Mağlova Kemerleri nasıl su altında kalmayacak?” ifadelerini kullandı.
İSKİ’nin köylünün tepkisi üzerine bir açıklama yaptığını dile getiren Satıcı, şöyle devam etti:
“Aynı su koruma kotunu bahane gösterip Cebeci’yi insanların elinden aldınız ve toprak döküm sahasına çevirdiniz. Şimdi Pirinçli’deki amacınız nedir? Biz, bu amacı anlayamıyoruz. Köylü olarak buradan bir karış toprak vermeye niyetli değiliz. İSKİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına çok top atıyor, ‘Biz buradan izin aldık.’ diyor. Böyle bir izin söz konusu değil. Devlet Su İşleri de yetkisi alanında olan yerleri kendi istimlak edebilir. Fakat şu anda Devlet Su İşleri’nden de öyle bir izin alınmamış. İSKİ ise izin aldığını söylüyor. Fakat havza koruma İSKİ’nin elinde olduğu için İSKİ’nin bu istimlak çalışmasının başlatıldığı ve bütçesini kendisinin sağlayacağı söyleniliyor. İSKİ zarardayken buraya nasıl bütçe ayırıyor? Su basmayan bir yeri su basacak bahanesiyle maalesef elimizden almak için niye böyle bir mücadelede, anlamış değiliz.”
“Burayı 470 yıldır hiç su basmadı”
Satıcı, olayla ilgili köydeki 38 kişinin yaklaşık 30’unun davalık olduğunu, kendilerine de yeni tebligat geldiğini ve karşı dava açacaklarını kaydetti.
Yargıya güvendiklerini vurgulayan Satıcı, “Burası 470 yıllık İstanbul’un ilk yerleşim yeri olan ilk Türk köyü. Burayı 470 yıldır hiç su basmadı. Şimdi su altında kalacağı mazereti gösterilerek niye elimizden alınmak isteniliyor? Kent Ormanı’na yatırım yaptınız, içeride de 150 tane işletme var ve bunların hepsinin 10 yıllık kontratı var. Su altında kalmayacağını garanti etmişsiniz. Oraları nasıl su altında bırakacaksınız? Bizden 4-5 metre aşağıda olan bir yer su altında kalmıyor, biz 5 metre yukarıdayız ama su altında kalacağız. Böyle bir mantık yok.” değerlendirmesini yaptı.
“Bütün köy bu karara tepkili”
Köy sakini, 49 yaşındaki Lale Zilcioğlu ise yaşam alanlarını ve doğalarını geri istediklerini kaydetti.
Alınan kararla ilgili üzgün ve morallerinin bozuk olduğunu anlatan Zilcioğlu, “Kamulaştırma olmuş fakat evlerimizi hiçbir şekilde vermeyi düşünmüyoruz, destek bekliyoruz. Bütün köy bu karara tepkili.” dedi.
Zilcioğlu, köyden hiçbir şekilde çıkmaya düşünmediklerini, çocuklarının geleceğini vermeyeceklerini söyledi.
Köylerinde mutlu oldukları ifade eden Zilcioğlu, “Bizi rahat bıraksınlar, kimseden bize bir şey istemiyoruz. Dokunmasınlar bize. Bizim hayvanlarımıza dokunmasınlar, hayvan ürünlerinden geçinen insanlarımıza dokunmasınlar. Tek istediğimiz bu.” diye konuştu.
59 yaşındaki Gürcan Binay da İSKİ’nin kendilerine hiçbir gerekçe göstermeden köyü kamulaştırdığını dile getirdi.
Köyde 150 hanenin yaşadığına dikkati çeken Binay, “Biz ne yapacağız, nereye gideceğiz? Bize sunulan rakamlarla 1 metrekare yer alamayız. Bize bir yol gösterilmesi lazım, tepkiliyiz.” şeklinde konuştu.
Kırıkkale’de Maket Bıçağıyla Boğaz Kesme Olayında Sanığa Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası